Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, “İzmir'in farklı bir dindarlığı var. Bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var." dedi. (http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22892652.asp)O halde Sayın Görmez’e sormazlar mı “Şimdi ki İslam Dünya’sının neye ihtiyacı var?”
Şu an İslam Dünyası ilim irfan konusunda nasıl bir seviyede?Teknoloji alanında ne üretiyor?
Bir Türkiye var bu konuda ciddi çalışmalar yapan, onun da mühendisleri ne hikmetse intihar (!!) ediyor..İzmir’in irfan geleneğine ihtiyacı varmış…
Türkiye’nin bütün illeri irfan işini halletti de bir İzmir mi kaldı? Avrupa’nın bu kadar dibinde olup da bu kadar hırsızlığın, yolsuzluğun, kul hakkı tecavüzünün olduğu bir ülke de siz irfanı bırakın hangi İslam’dan söz edebilirsiniz?Bu arada irfan konusunda da bir iki kelam etmek isterim. TDK'da irfan kelimesinin anlamı şöyle: Bilme, anlama, sezme - Gerçeğe ulaştırıcı güçlü seziş – Kültür
İlim kelimesi bilmek ve bilgi anlamında kullanılır. Bilmek eylemin adıdır. Bilgi ise bu eylemin ürünüdür. Bu Bilgi’ye kesin bir tanım koyarsanız eğer buna bilim deniyor. Ve bu bilim sahibine de bilgin denir. Ya da Alim. Fakat bu kişiler kendi dışında olan şeyleri bilirler. Yani objeyi.
Eğer kendini de bilir ve tanırsa o zaman bilge ya da arif sıfatına kavuşurlar. İlim dolaylı bilmek olduğundan(çünkü başkasını, sen dışındaki şeyi bilmektir), irfan dolaysız bilmek yani tanımak olarak tanımlanır.O yüzden ilim irfan sahibi kişi dendiğin de, o kişi, hem alim hem de arif olarak addedilir.
Fakat irfan sahibi olmak için önce ilim sahibi olmak gerekir. Çünkü kişi kendi dışındaki şeyleri bilmeden, kendini tanıyamaz…Bu bağlamda şu an İslam Dünyası’na baktığımız da, ilim ve irfanı hangi coğrafya da görebiliyoruz?Petrolden kazandıklarıyla tuvaletlerindeki klozetleri, muslukları, arabalarını vs. som altından yaptıran, tatile çıkarken bavulları için ayrı, hizmetçileri için ayrı boeing uçaklar tahsis ettiren zihniyetlerden irfan geleneği beklenir mi?
Suçsuz insanların yasalar bile çiğnenerek hapislerde çürütüldüğü,
insanların konuşmaktan bile korkar hale geldiği,
ait olduğu dinin peygamberinin kamu malını çalan birisinin cenaze namazını kıldırmadığı halde hırsızlığın, yolsuzluğun tavan yaptığı,
insana değil sadece Allah’a kulluk edilmesi ya da ait olunan dinin hatta dinsizliğin özgürce yaşanması için mücadele eden, kadını erkeği eşit bir statüye getirmek ve çağdaş medeniyet seviyesinde bir yaşam için "kurtuluş" savaşına önderlik etmiş ve bütün dünyanın önünde eğildiği bir önderi ortadan kaldırmak için büyük çabalar sarfedilirken, buna ağzını açmayan yani nankörlük eden bir toplumdan irfan geleneği beklenir mi?
Fakat İzmir’den beklenir.!!!
Ömer TAMDOĞAN
