1 Ağustos 2015 Cumartesi

Huzur İstedik Hep

Huzur istedik hep. 
Güzel evler içerisinde hayal ettik onu. 
Bahçesi olan hatta o bahçe içerisinde hayvanların da koşturduğu, belki önünde deniz de olan evlerdi huzurun olduğu yaşam. 
Ve bunlar bir araya geldiğinde, aradığımızı bulacağımızı umut ettik. 
Huzuru bizim dışımızda olanların tesis edeceğini sandık. 
Gün oldu doğayla iç içe olan mekanlara gittik. 
Önünde deniz olan yerlerde kaldık tatillerde. 
Ama elimizden telefonumuzu hiç düşürmedik. 
O huzur bulmamıza mani olan yerle/şeyle bağlantımızı hiç koparmadık. 
Hayalini kurduğumuz yerle hiç bütünleşemedik. 
Bir olamadık...
En fazla 3-4 gün dayanabildik sessizliğe, o da telefon her daim elimizin altında olduğu halde. 
Yalnızlığa... 
Aslında kendimize...!
Bir merhaba diyemedik. 
O kadar yabancıydık ki. 
O kadar uzaktık ki. 
Yakınlaşmak korkuttu bizi. 
Ne yapacağımızı bilemedik. 
Sarıldık telefona, laptopa... 
Ve huzur hakkında sözler paylaşmaya başladık sözde huzurumuza engel olan şeyler vasıtasıyla. 
Nereye gitsek kare kare fotoğraflar çektik. 
Bir beis yoktu elbet bunda lakin fotoğrafları internet üzerinden paylaşmak isteği ve telaşının bir hastalık halini almaya başladığını bir türlü fark edemedik. 
"Buraya geldiğimi görmeli insanlar, neler yiyor, nasıl eğleniyor olduğumu görmeliler.!!!"  

                Gidilen yerlere gitme amacı aslında hep sözde kaldı.!!

Huzuru başka şeylerde bulmaya başladık yavaş yavaş...
Ve döndük gerisin geriye bir türlü huzur bulamadığımız ülkemize. 
Huzur bulacağımızı düşündüğümüz yeri geride bırakıp, huzur bulamamaktan şikayet ettiğimiz ülkemize döndüğümüzde, derin bir oh çekip, şükrettik!!
Ve bir sene sonra ki huzur bulma tatilinin hayalini kurmaya başladık, huzur bulamadığımız ama geldiğinde oh çektiğimiz ülkede...
                                                              Ömer TAMDOĞAN



           

Aforizmalarım – Kısa Cümlelerin Uzun Yankıları - I "Hareketsiz duran her şey çürür, kokuşur.  Cevapların harap ülkesinde anlam, ne kada...