31 Mayıs 2015 Pazar

Özgürlük....

                                   

Siz bakmayın ortalıklarda “özgürlük, özgürlük” nidalarıyla kendilerini paralayanlara.
Kendilerini paraladıkları kavramın içeriğinden bihaberdir büyük çoğunluğu. 
Her ne kadar özgürlük, kulağa çok hoş gelen bir kavram olsa da, içeriği bakımından yüklenilmesi ve taşınması çok zor ve meşakkatlidir.
Sığınılacak bir limanda yaşanmaz o.
Açık denizlerde apartman boyunu geçen dalgalarla boğuşma gerektirir.
Bu mücadele tek sorumlu da sizsinizdir.
Zincirleriniz olduğunda gibi rahat ve sorumlulukları kendiniz dışındaki her şeye atma rahatınız yoktur artık.
Korkutur insanı.
O yüzden sürüden ayrılanı kurt kapar atasözü sürüye dahil olanlar tarafından yaratılmış ve oldukça da benimsenmiştir.
Sürü, güvenlidir.
Sürü rahattır.
Birileri zamanında düşünmüş ve bulmuştur.
Senin düşünmene gerek yoktur artık.
Oh ne ala…!!
Hadi çıkın sürüden…
Hadi alın özgürlük sorumluluğunuzu.
Hatasıyla sevabıyla bütün doğru bildiklerinizi kim ne derse desin uygulamaya geçirmeye çalışın. Bunun için çaba sarf edin.
Düşünmesi bile insanı korkutuyor değil mi çoğunuz için?
Ben zaten kendi seçimlerimi kendim yapıyorum diyorsunuz belki de.
Belki de yapıyorsunuz…
Gerçekten öyle mi acaba?

Sizin seçim dedikleriniz size sunulanlar arasından sizin seçmek zorunda olduklarınız olmasın sakın?

Hani şu çok meşhur hür irade illüzyonu karikatürü vardır.
İnek ortada durur.
Önünde iki yol vardır.
Ama iki yolun da sonu mezbaha ile son buluyordur.
İnek iki yoldan birini seçmekte özgür mü?
Elbette özgür…

Lakin !!!
                                          Ömer TAMDOĞAN












Aforizmalarım – Kısa Cümlelerin Uzun Yankıları - I "Hareketsiz duran her şey çürür, kokuşur.  Cevapların harap ülkesinde anlam, ne kada...