Bir yanda Picasso…Kübizm
Diğer tarafta Dali… Sürrealizm
İkisi de aynı yumurtaya bakıyor. Ama başka dünyalarda. Beyin loblarının içinde taşıdıkları başka evrende.
Us’tan uzak. Ve onun prangalarından kurtulmuş, muhayyilenin uçsuz bucaksız dünyasında özgürce nefes alıyorlar.
Nizam… İntizam… Tabi ki yaşamın sürdürülebilir olmasında ihtiyacımız olan en önemli kavramlardan. Lakin insan nefes de almak ister geniş geniş… Rahatça… Kurallardan, kaidelerden, beklentilerden uzak bir alanda…
Ölüm de var bu arada nihayetinde. Nasıl baş edeceğiz?
Sartwell der ki: "Dünyadaki değişimler, korku, acı ve ölüm getirmiş olsa bile, bu değişikliklere duyduğumuz aşkı sanatsal yaratımla anlatırız. Sanat dünyayı, acıları ve ölümleri ile birlikte sevebileceğimizi gösterir."
Sadece bunu mu yapar? Hayır!
Bizi çeker ve çıkarır cehennemden. Hani şu Tanrı’nın yarattığı cehennemden önce kendi yarattığımız cehennemden.
Bir nöroloğun gözünden İnsan Neden Sanat Yapar? kitabında da H.Tuğrul Atasoy şöyle diyor:
“Her şeyin sabit kalması, farklılıkların ortadan kalkması, hiçbir değişimin olmaması; işte insanın cehennemi budur.”
Siz yumurtaya baktığınızda ne görüyorsunuz? Ya da yumurtayı nasıl görüyorsunuz?
Eskisi gibi mi?
Bildiğiniz gibi mi?
O zaman dönün bu yazıyı baştan bir daha okuyun...
Ömer Tamdoğan

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder